The Sentry | Çizgi Roman İncelmesi

Selam yine bir çizgi roman sonrası buraya gelmek bulunmaktayım. Marvel cephesinden The Sentry çizgi romanını okudum, evet benim için yeni bir isim gibi dursa da aslında baya eski bir çizgi roman karakteri 2000 sonrası büyük sükse yapmış ve karakterizasyon olarak kalplerde hoş bir yer edinmiştir.
Kendisi bir zamanlar Marvel’ın en güçlü kahramanı olarak biliniyordu. World War Hulk’ta Hulk’u yere seren asıl kişi olmuş.

Kısaca karakteri anlatacak olursam, gizli bir formül ile kendisine enjekte eden karakterimiz süper güçlere sahip olur. O dönemler Fantastic Four yeni yeni ortaya çıkmış, Spider-Man ise ünlülüğünün ilk dönemlerini yaşıyordur. Tüm bunlardan etkilenen Robert, kendisine bir kostüm diker ve hevesle kahramanlar dünyasına atılır. Kendisi de genç olduğu için Spider-Man’i örnek almış ve onun yolundan gitmiştir. Kısa sürede X-Men ile müttefik, Reed Richards ile arkadaş, Hulk ile dost olmuştur. Sonradan Sentry’nin, kendisinin karanlık tarafı olduğunu öğreneceği bir düşmanın ortaya çıkmasıyla Robert’ın hayatı kabusa döner. Void karşısındakinin korkuları ile güçlenen, Sentry’den bile kat kat güçlü bir yaratıktır. Yaptığı ilk iş Hulk’u kontrol edip Manhattan’da 1.5 milyonluk bir katliam olunca Robert onunla savaşamayacağını anlar ve Reed’e danışır. Reed Richards ve Doctor Strange, kendileri de dahil olmak üzere tüm dünyanın Sentry’i unutacağı bir sistem yaparlar. Sentry’nin -Robert tarafından bile- unutulması direk Void’i de ortadan kaldırır. Hikaye bu kadar kısaca.

Sentry çizgi romanda ise yine böyle olmuş ve Tony Stark kontrolünde yine kendi modülünde süper kahraman olarak Void'i yenerken dünyada ise her şey normal ilerliyor ama karakterimiz bir cafe de aşçı olarak çalışıyor ve her 24 saatte bir Void'i yenmesi gerekiyor. Çizgi roman serisi benim hoşuma gitti. Okumanızı öneririm.